Ana Sayfa
ZİYARETÇİ DEFTERİ
HAKKIMDA
HABERLER
MAKALELER
=> OLUMSUZ DÜŞÜNEN İNSANLARI DUYMAYIN.
=> SULTAN II. BAYEZİD KÜLLÜYESİ DARÜŞŞİFASI
=> ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARI OLAN EBEVEYNLERE ÖNERİLER
=> BEKLENTİ VE ZORLUKLAR
=> ÖRNEK BİR YEREL YÖNETİM
=> HİPERAKTİF ÇOCUKLAR VE İLAÇ KULLANIMI
=> ON YEDİNCİ MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI'NDA ÖZEL EĞİTİM
=> KAYIP YILDIZ
=> BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
=> ENGELLİLERDE REKREASYON
=> BESLENMENİN ZİHİNSEL GELİŞİM ÜZERİNE ETKİSİ
=> Çocuğum çok ders çalışıyor ama başarılı olamıyor?
DOKÜMANLAR(Özel Eğitimcilere)
FORUM
ENGELLİ SPOR
MEVZUAT
PROGRAMLAR
YAYINLAR
KURUMLAR
ENGELLİ SAĞLIĞI
ARAŞTIRMALAR
TEZLER
ÖZVERİ DERGİSİ
AİLE EĞİTİM SETİ
ENGELLİ VE TEKNOLOJİ
YARARLI LİNKLER
ENGELLİ VE DİN
ENGELLİ FİLMLERİ
KİTAPLAR
ÜNLÜ ENGELLİLER
KÖŞE YAZARLARI
ENGELLİ HAKLARI
EĞİTİM VİDEOLARI
Çocuğum çok ders çalışıyor ama başarılı olamıyor?
Çocuğum çok ders çalışıyor ama başarılı olamıyor?
Acaba öğrenme güçlüğü mü çekiyor?
Yoksa zekası mı geri?



Mustafa Ural
 Eğitim Uzmanı



Çocuğu derslerinde başarısız olan ebeveynler bu soruları kendi kendilerine hep sormuşlardır. Her ebeveyn çocuğunun gerek akademik alanda gerekse sosyal alanda başarılı olmasını ister. Fakat bu istek her zaman gerçekleşmez. Öğrencinin başarısız olmasında öğrenciden, öğretmenden ve çevreden kaynaklanan nedenler etkili olur. Öğrenciden kaynaklanan etmenler arasında öğrencinin öğrenme ve ders çalışma stratejilerini bilmemesi, motivasyon eksikliği, öğrencinin bilişsel ve sosyal yönden yaşıtlarının gerisinde olması gibi unsurlar etkilidir. 

Bir çok ebeveyn çocuğunun okulda başarısız olduğunu, bunun çocuğun zekasındaki gerilikten mi yoksa özel öğrenme güçlüğü mü bulunduğunu ayırt edememektedir. Öğrenme güçlüğü ile zeka geriliği karıştırılıp bu şekilde tedavi edilmeye kalkışılıması durumunda çocuğun bilişsel fonksiyonlarda sorunlar oluşabilmektedir. Bu problemin tespitinde geçerliliği ve güvenirliği ispatlanmış testler uygulanmalı, özel eğitimcilerden, psikiyatrislerden ve rehberlik uzmanlarından yardım istenmelidir. 

2509 sayılı Tebliğler Dergisi özel öğrenme güçlüğünü; ‘yazılı veya sözlü dili anlamak ya da kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinden birinde ya da birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkati yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapmada yetersizlik nedeniyle bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesidir’ biçiminde tanımlamaktadır (Karlıdağ, Ertürk, 2003).

Özgül Öğrenme Güçlüğü, zihinsel gelişim normal olmasına karşın, okuma-yazma, aritmetik ve diğer akademik işlevlerde ortaya çıkan yapısal ve gelişimsel bir sorundur. Bu bozukluklar grubu için Disleksi ya da Öğrenme Güçlüğü gibi adlar da kullanılmaktadır. Ülkemizde henüz az tanınan bir bozukluk olması nedeniyle, okuma-yazma alanındaki akademik becerilerinde zihinsel düzeylerinden beklenmeyen güçlükler yaşayan çocuklar, aynı zamanda tanı, özgül tedavi ve eğitim programlarından yararlanma aşamalarında da sorunlar yaşamaktadırlar. Örgün öğretimde zorlanan, kendilerini yaşıtlarından farklı hisseden, anne-baba ve öğretmenleri ile ilişkileri bozulan çocukların kişilik gelişimleri de olumsuz etkilenmektedir. Depresyon ve kaygı bozuklukları, öz-güvenin sarsılması ve benlik saygısının zedelenmesi gibi ikincil ruhsal sorunlar da yaşanan güçlükleri artırmaktadır (Fristad ve ark. 1992, Erden ve ark. 1998, Brumback ve ark. 1989).

Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, beynindeki zekayı oluşturan bileşenlerden sadece entelektüel fonksiyonlarda bozukluk yaşamakta olup bu bozukluk görme işitme sorununa bağlı değildir. Çocuğun kapasitesi ile performansı arasında farklılık vardır. Aslında kapasitesi çok iyidir; fakat performansı düşüktür. Bazı araştırmalara göre öğrenme yetersizliği olan çocukların % 25-60' ında sorunun genetik olduğu saptanmıştır. Ayrıca doğumda oksijensiz kalma, beslenme yetersizliği, erken doğum, beyin travmaları, çocuğun enfeksiyon geçirmesi, beynin hasar görmesi ve ailede birtakım risk faktörlerinin olması gibi nedenler sonucunda duyu organlarının iletileri beyne aktarmasında, iletilerin beyinde organize edilmesi ve yorumlanmasında, bilgilerin kısa ve uzun süreli belleğe aktarılmasında, yaşanan problemler özel öğrenme güçlüğünün nedenleri arasındadır. Öğrenme güçlüğü Türkiye’de yüzde 9 gibi yüksek bir oranda görülmekte olup ilkokula giden her yüz çocuktan 9’unda öğrenme güçlüğü sorunu var demektir.

Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların çevreden gelen iletilerin duyu organları tarafından beyne iletilerek kaydolmasında bozukluklar vardır. Beyine yanlış iletilen bilgi, uzun süreli belleğe yanlış aktarılır. Bilginin geri çağırılması durumunda geri gelen bilgi yanlış olacağından çocuk yanlış tepkide bulunur. Bu çocuklarda genelde uzun süreli hafıza iyidir; ama kısa süreli bellek kötüdür. Bir şeyi öğrenir; ama yanlış öğrenir.
 

Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklarda;
Geç yürüme ve konuşma
Beyin kas koordinasyonu gerektiren psikomotor becerileri yaşıtlarına göre geç ve güç yapma,
Dikkatini yoğunlaştıramama,
Okuma yazmayı geç ve güç öğrenme,
Kelimeleri tersten okuma,
Birbirine benzeyen rakam ve sesleri (b-d, o-ö 3-8) karıştırma,
Dört işlem becerisinde parmak sayma ve abaküs kullanma yöntemini yaşıtları kullanmadığı halde hala kullanmaya devam etme,
Bazı matematik sembollerini yanış kullanma veya kullanamama,
Zamanı verimsiz kullanma,
Düşüncelerini yeterince planlayamama, organize edememe,
Ev ödevlerini eksik alma, eksik ve yavaş yapma,
Ders çalışırken çok sık ara verme, çabuk sıkılma,
Sağ sol, aşağı yukarı, ön arka gibi zıt kavramlarla, mevsimleri ve günleri birbirine karıştırma, saati geç öğrenme,
Gereksiz yere satır atlama, defterinin belirli bölümlerini kullanmama gibi problemler görülmektedir.

Özel öğrenme güçlüğü olan çocukların ardıl işlemlerdeki performansı yetersiz olarak belirlenmiştir. Bunun nedeni, sıralamaya dayalı hafıza stratejilerinin yetersiz kullanımı kısa süreli hafızanın kullanımındaki problemlerdir (Kirby ve Williams, 2000).
Özel eğitimde erken teşhis ve tedavi ile erken eğitim çok önemlidir. Bireysel eğitim bu çocuklar için en faydalı eğitim yöntemidir.
Zihinsel öğrenme yetersizliği ise, zihinsel gelişim yetersizliğinden dolayı, bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Öğrenme güçlüğünde olduğu gibi bireyin zekâsının normal olması söz konusu değildir. Her halukarda bireyin zekası yaşıtlarının gerisindedir.

Özel eğitimde erken teşhis ve tedavi ile erken eğitim çok önemlidir. Bireysel eğitim bu çocuklar için en faydalı eğitim yöntemidir.
Zihinsel öğrenme yetersizliği ise, zihinsel gelişim yetersizliğinden dolayı, bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Öğrenme güçlüğünde olduğu gibi bireyin zekâsının normal olması söz konusu değildir. Her halukarda bireyin zekası yaşıtlarının gerisindedir.
Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocukların zihinsel işlevleri ve sosyal davranışları yaşıtlarına göre geri ve yetersizdir. Geç ve güç öğrenirler, sınıf veya toplum içindeki kurallara uymakta zorlanabilirler. Sosyal davranışlar dediğimizde, çocuğun yaşına ve yaşadığı çevreye uygun davranışlar göstermesini ifade etmekteyiz. Bu davranışlar çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel döneme ve içinde yaşadığı topluma bağlı olarak değişmektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklar problemlerinin ağırlığına göre hafif, orta ve ağır düzeyde olmak üzere üç gruba ayrılır. Gruplama çocuğun gereksinimlerinin belirlenmesi, bu gereksinimleri en iyi ve uygun şekilde karşılayacak eğitim programlarının hazırlanması ve çocuk için en uygun eğitim ortamının bulunması amaçlarıyla yapılmaktadır (Topaloğlu, Karabulut, Cebeci, 2003).
Bugün zihin engelliliğin bilebildiğimiz 250'den fazla nedeni vardır. Ancak çoğu zihin engellilik durumunda kesin neden ya da nedenler bilinmemektedir. A.B.D. yapılan bir çalışmaya göre hafif derecede zihin engellilerin yarısında, ağır derecede zihin engellilerin % 30'unda neden bilinmemektedir. Organik nedenler biyolojik ve tıbbi nedenleri kapsamaktadır. Ancak konu uzun bir nedenler listesi oluşturmaktan çok daha karmaşıktır.
Oluşturulan bu tür listelerdeki nedenler sıklıkla zihin engellilik durumu ile çağrışmakla birlikte, bunların varlığımutlaka zihin engellilik durumunu ortaya çıkarmayabilir ya da ortaya çok daha ağır bir tablo çıkabilir. Zihin engellilerin % 80-85'ini hafif derecede geri olanlar oluşturmaktadır.

 
Bunların çoğunluğunda herhangi bir organik nedene rastlanamamaktadır. Bu gibi durumlarda neden olarak psikososyal dezavantaj gösterilmektedir. Psikososyal dezavantaj genellikle erken çocukluk döneminde yaşanılan yoksul sosyal ve kültürel çevreyi tanımlamaktadır. Bu konuda kesin kanıtlar olmamakla birlikte günümüzde hafif derecede zihin engellilik durumunda psikososyal dezavantajların önemli rol oynadığına inanılmaktadır (Eripek, Ataman ve diğerleri, 1998).
Peki derslerinde başarısız olan bir öğrenci velisi ne yapmalıdır?
Öncelikle veli çocuğunun hangi nedenden dolayı başarısız olduğu konusunda sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen ile görüşerek danışmanlık hizmeti almalıdır. Öğretmenleri çocuğun bilişsel aktivitelerde anlama ve kavrama düzeyinin düşük olduğunu belirtmesi durumunda yani zihinsel bir nedenden dolayı başarısız olduğunu düşünmesi durumunda İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı olarak hizmet veren Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine başvurmalıdırlar. Ebeveynler bu merkezlerde uygulanacak testlerin sonucunda çocuğunun zihinsel ve sosyal yeterliliklerinin yaşıtlarına göre uygunluk gösterip göstermediğini öğrenebilirler. Eğer çocukta orta düzeyde öğrenme yetersizliği mevcutsa genel ilköğretim okulları bünyesinde hizmet veren özel eğitim sınıflarında veya İş Okullarında, ağır düzeyde öğrenme yetersizliği mevcutsa, Eğitim Uygulama Okullarında eğitim alabilirler. Bunların dışında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ve özel özel eğitim okullarına da başvurarak ücretsiz olarak eğitim alabilirler.

KAYNAKÇA

Eripek, S., Ataman, A., ve diğerleri. (1998). Özel Eğitim. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 561
Fristad MA, Topolosky S, Weller EB ve ark. (1992). Depression and learning disabilities in children. Journal of Affective Disorders, 26, 1:53-58.
Karlıdağ, F., Ertürk, S., ‘Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklar’. Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi. Yıl 4, Sayı 39.
Kırby,J. R. ve Williams N. H., (2000) Learning Problems: A Cognitive Approach
Kagan ve Woo Limited . Toronto
Topaloğlu, O., Karabulut, H.,Cebeci, S., Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Nedir?”. Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi. Yıl 4, Sayı 39.

SAYAÇ 53254 ziyaretçi (70014 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol